Taksim Gezi Parkı’nda birkaç ağacın yerinin değiştirilmesi bahanesiyle başlayan, akabinde marjinal grupların, ajanların, faiz lobisinin yerli(!) uzantılarının dahil olmasıyla kırılma yaşayan ve 28 Şubat’ın psikolojik harekâtını andıran her türlü yol ve yöntemle darbeye yelteneler, milletin oynanan oyunu ve bunun arka planını fark etmesiyle birlikte boylarının ölçüsünü almışlardır.
“Bundan sonra görev STK’ların” diyen 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı Karadayı’dan emir alarak sokağı ısıtma görevini harfiyen uygulayan “Sivil 5’li Çete”nin milletin yüzüne bakamaz hale gelmesinden ders çıkarmayan çakma sivil toplum örgütleri, faiz lobisinin ve sponsorların ırgatlığına soyunmuşlardır.
Ülkemizde yıllardır sürdürülmeye çalışılan kardeş kavgasının ve terör belasının bitirilmeye çalışıldığı bir dönemde, kararlı adımların atılmasından rahatsızlık duyanların, kan duracak diye kanı donanların boş durmaması milletin gözünden kaçmamaktadır.
“Mesele Gezi Parkı değil arkadaş, hala anlamadın mı” diyenlerin, milletin ne yapılmak istendiğini hala anlamadığını düşünerek ısrarla içinde oldukları kirli oyuna devam etmeleri pişkinlikten de öteye geçmiştir. SOROS ve OTPOR taktikleri ile halkı manipüle etmeye çalışanlar, içine düştükleri kirden arınmak, tövbe etmek ve milletten özür dilemek yerine, milletin gözünün içine baka baka entrikalara devam etmelerini ve yüzsüzlükten ödün vermemeye çalışmalarını anlamakta zorlanıyoruz.
Niyetleri açığa çıktığı için, hükümetin muhatap bile kabul etmemesi gereken kimi sivil toplum(!) örgütü temsilcileri biraraya gelerek ortaklaşa grev kararı aldıklarını kamuoyuna deklare etmişlerdir. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin 28 Şubat’ın 5’li çetesine özenerek “Alışmış kudurmuştan beterdir” sözünü doğrularcasına yeni ‘5’li çete’liğe özenmeleri milleti şaşırtmamıştır.
İsmine uygun davranıp milletin yanında yer almamaları konusunda sicilleri kabarık olan bu sözde sivil toplum örgütlerine kamu çalışanlarının itibar etmeyeceğine inanıyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak, milletin daha fazla gerilmesinin, ülkenin huzurunun bozulmasının, Türkiye üzerine oyun oynayanların haricinde kimseye bir fayda getirmeyeceğinin bilinmesini istiyor; grev çağrısı yapanlara, geçmişten ders almalarını, darbe ve kargaşa ortamlarından en fazla emekçi kesimin zarar gördüğünü hatırlatıyor, emperyalist güçlerin ve içerideki kirli odakların değil, milletin yanında yer almaları çağrısında bulunuyoruz.